Mülakatta “Nasılsınız?” Sorusuna Nasıl Cevap Verilir?

İş görüşmeleri genellikle adaylar için stresli bir süreçtir ve mülakatın ilk dakikaları, sürecin genel tonunu belirleyebilir. Görüşmeyi gerçekleştiren kişi, çoğunlukla konuşmaya resmi olmayan bir dille başlar ve ilk olarak, oldukça basit gibi görünen ama önemli bir soru yöneltir: “Nasılsınız?”

Bu basit sorunun ardında, adayın iletişim becerisi, özgüveni ve profesyonel duruşu gibi birçok unsur gözlemlenir. Bu nedenle, bu tür bir soruya verilecek yanıtın sıradanlıktan uzak, ölçülü ve yerinde olması büyük önem taşır. Aşağıda bu soruya verilecek doğru yanıtları, dikkat edilmesi gereken noktaları ve yapılmaması gereken hataları tüm detaylarıyla ele alıyoruz.

İçindekiler

1. “Nasılsınız?” Sorusunun Mülakattaki Amacı Nedir?

Her ne kadar basit bir selamlaşma gibi görünse de, bu soru aslında mülakatın başlangıç tonunu belirlemek için kullanılan önemli bir araçtır. İK uzmanı ya da yöneticiniz sizin:

Sakinliğinizi koruyup koruyamadığınızı,
İletişim tarzınızı,
Diksiyonunuzu,
Kendinize güveninizi,
Ne kadar resmî veya samimi olduğunuzu,
Kişisel tavrınızı değerlendirmek isteyebilir.

Bu nedenle bu soru, sadece “bir merhaba” değil; aynı zamanda “sizi tartan” ilk izlenim aracıdır.

2. İdeal ve Etkili Yanıt Örnekleri

a) Kısa, Net ve Saygılı Bir Yanıt:

“İyiyim, teşekkür ederim efendim.”
“Teşekkür ederim, iyiyim. Sizi gördüğüme memnun oldum.”
“İyiyim, sağ olun. Görüşmeye katılmak güzel bir fırsat.”

Bu tür yanıtlar, fazla detaya girmeden net ve güvenli bir duruş sergiler. Aynı zamanda mülakatı yapan kişiye saygı göstermek adına “efendim” ya da “teşekkür ederim” gibi ifadeler olumlu bir izlenim bırakır.

3. “Siz nasılsınız?” Demek Doğru mu?

Günlük hayatta bir nezaket göstergesi olan bu karşı sorunun, mülakat ortamında genellikle gereksiz olduğu düşünülür. Bu tür resmi görüşmelerde, soru soran kişinin sosyal nezaket gereği sorduğu düşünülür ve cevabın kısa tutulması beklenir. Bu nedenle “siz nasılsınız” gibi bir karşı sorudan genellikle kaçınılması önerilir.

Ancak bazı durumlarda, eğer mülakat çok sıcak bir atmosferde ilerliyorsa ve samimi bir dil kullanılıyorsa, “Teşekkür ederim, siz nasılsınız?” demek yanlış olmayabilir. Yine de genel kural, bu tür karşı sorulara girmemek yönündedir.

4. Hatalı Cevaplar ve Kaçınılması Gereken Yanıtlar

Bazı adaylar, bu soruya fazla içten ya da uygunsuz şekilde cevap verebilir. İşte kaçınılması gereken bazı örnekler:

“Pek iyi değilim, sabah yoğun trafikte çok stres oldum.”
→ Mülakat başlangıcında olumsuz enerji vermek kötü bir izlenim bırakır.
“İyiyim ama biraz heyecanlıyım.”
→ Dürüstlük önemli olsa da heyecanınızı karşı tarafa belli etmemeniz daha profesyonelce olur.
“Vallahi bomba gibiyim!”
→ Günlük dil, argo ve abartılı ifadelerden uzak durulmalıdır.
“İyiyim, siz nasılsınız, yolunuz zor muydu buraya gelirken?”
→ Sohbet havasına sokmak, resmi duruşu zedeleyebilir.

5. Soru Derinleşirse: Kendinizden Bahsedin

Bazı görüşmelerde, “Nasılsınız?” sorusunun ardından “Kendinizden biraz bahseder misiniz?” sorusu da gelir. Bu durumda cevabınızı profesyonel bir tanıtıma dönüştürmek doğru olacaktır. İşte örnek yapı:

a) Kısa Tanıtım Şablonu:

Adınız ve doğum yeriniz:
“Ben Engin Yılmaz, 1994 yılında İzmir’de doğdum.”
Eğitim bilgileriniz:
“İstanbul Üniversitesi’nde İşletme lisans eğitimimi tamamladım.”
Mesleki geçmişiniz:
“Son 3 yıldır dijital pazarlama ve içerik yönetimi alanında çalışıyorum.”
Kariyer hedefiniz:
“Daha büyük bir ekipte sorumluluk alabileceğim bir ortamda kendimi geliştirmek istiyorum.”

6. Diksiyon ve Beden Dili

Unutmayın, verdiğiniz cevabın içeriği kadar, onu nasıl söylediğiniz de önemlidir. Mülakat sırasında:

Göz teması kurun
Net ve anlaşılır konuşun
Kısa ve öz olun
Gülümseyin ama abartıya kaçmayın
El-kol hareketlerini sınırlı kullanın

Beden dilinizle mesajınızı desteklemek, cevabınızın daha güvenilir ve içten görünmesini sağlar.

7. Kültürel ve Kurumsal Farklılıkları Göz Önünde Bulundurun

Bazı şirketler daha resmi bir görüşme ortamı tercih ederken, bazı start-up şirketleri ya da teknoloji firmaları çok daha rahat bir atmosfer yaratır. Bu nedenle, görüşmeye gitmeden önce kurumun kültürünü araştırmak ve ona göre yanıt vermek faydalı olur. Örneğin kurumsal bir bankada “İyiyim efendim, teşekkür ederim.” daha yerinde olurken; yaratıcı bir dijital ajans için “Gayet iyiyim, görüşme için heyecanlıyım.” şeklinde bir yanıt kabul edilebilir.

Sonuç: “Nasılsınız?” Sorusu Küçük Ama Kritik Bir Adımdır

Mülakatta “Nasılsınız?” gibi basit bir soruya vereceğiniz yanıt, sizin hakkınızda ilk izlenimi oluşturur. Fazla samimi ya da fazla çekingen olmak yerine, dengeli, profesyonel ve saygılı bir yanıt vermek en doğrusudur. Aynı zamanda bu soruya cevap verirken ses tonunuz, diksiyonunuz ve beden dilinizle güven vermeniz, görüşmenin ilerleyen dakikalarında size büyük avantaj sağlayacaktır.

Unutmayın: Profesyonel bir mülakatta ilk 30 saniye, en kalıcı izlenimi yaratır. Bu 30 saniyenin başlangıç noktası da genellikle “Nasılsınız?” sorusudur.